Ford, Avrupa’da 2030’dan Sonra Tamamen Elektrikli Otomobil Satma Planından Vazgeçmiş Olabilir

Ford, 2030’dan sonra Avrupa’da sadece tamamen elektrikli araçlar satma planından geri adım atmış gibi gözüküyor. Şirket yöneticisi Martin Sa...

...

Ford, 2030’dan sonra Avrupa’da sadece tamamen elektrikli araçlar satma planından geri adım atmış gibi gözüküyor. Şirket yöneticisi Martin Sander’e göre talep olması hâlinde içten yanmalı otomobil üretmeye devam edebilirler.

ABD’li otomobil üreticisi Ford da sektörden diğer çoğu şirket gibi ilerleyen yıllarda tamamen elektrikli araçlara geçmeyi planlıyordu. Şirket, 2021 yılında yaptığı açıklamada araçlarının Avrupa’da 2030 sonrasında tamamen sıfır emisyonlu elektrikli modellerden oluşacağını ifade etmişti.

Ancak gelen yeni açıklamalar, şirketin bu konuda geri atmış olabileceğini ve planını yeniden gözden geçirmeye başlamış olabileceğini ortaya koydu. Ford’un Avrupa’daki Genel Müdür’ü Martin Sander, Ford markalı içten yanmalı araçların 2030 sonrasında da görebileceğimizin sinyallerini verdi.

“Şarj edilebilir hibrit gibi modellerde talep görürsek onları sunmaya devam ederiz”

Sander, Londra’da gerçekleştirilen otomobil odaklı bir etkinlik sırasında yaptığı açıklamada talep olursa içten yanmalı otomobilleri üretmeye devam edebileceklerini ifade etti: “Şarj edilebilir hibrit gibi araçlarda eğer yüksek talep görürsek, onları sunmaya devam ederiz.”

Bunun yanı sıra yönetici, elektrikli otomobillere olan talebin Ford’un ilk başlarda öngördüğünden daha yumuşak olduğunu da itiraf etti. Tüm bunlar, şirketin 2030’da tamamen elektrikli otomobillere geçme planında değişiklikler yapabileceğini gösteriyor. Tabii ki henüz resmî bir açıklama yok. Nasıl bir yol izleyeceğini zamanla göreceğiz.

Ford, son yıllarda bu hedefleri doğrultusunda ciddi hamleler de yapmıştı. Örneğin 2022’de ikonik aracı Mondeo’nun üretimine son vermişti. Ayrıca Temmuz 2023’te bir diğer sevilen aracı Fiesta’yı da emekliye ayırmıştı.

Ford’un geri adım hamlesi pek şaşırtıcı değil. Son zamanlarda Renault’dan Mercedes-Benz’e kadar birçok otomobil devinin beklenenden daha yavaş benimsenmesi nedeniyle planlarından geri adım attığını görüyorduk.