Bileğimizi burktuğumuzda ya da sakatlanma yaşadığımızda elimiz ilk olarak buza gidiyor. Aslında bunun o kadar da doğru bir tedavi yöntemi ...
Bileğimizi burktuğumuzda ya da sakatlanma yaşadığımızda elimiz ilk olarak buza gidiyor. Aslında bunun o kadar da doğru bir tedavi yöntemi olmadığını söylesek?
Son yıllarda yapılan araştırmalar, buzun sandığımız kadar tedavi edici bir özelliği olmadığını mı söylüyor?
Öyleyse tüm bildiklerimizi unutma vakti geldi…Son yıllarda yapılan araştırmalar, akut yaralanmalar sonrası buz kullanımının iyileşme sürecine olumsuz etkileri olabileceğini ortaya koyuyor.
Yaralanma sonrası uyguladığımız buz tedavisi, acıyı dindirmek için sinir iletimini yavaşlatırken kan damarlarını daraltıyor. Fakat bilmediğimiz bir şey var: Bu süreç, vücudun doğal iyileşme mekanizmasına müdahale ederek iyileşmeyi geciktirebiliyor.İnflamasyon olarak bilinen bu süreç, yaralanma sonrası vücudun başlattığı ve iyileşme için önemlidir. Araştırmalara göre buz uygulaması, bu süreci yavaşlatarak vücudun kendi kendini onarma yeteneğini olumsuz etkiliyor.
İnflamasyon, yaralanma sonrasında vücudun savunma mekanizmasının bir parçasıdır.
Hasar gören bölgeye kan akışını artırarak iyileşmeyi destekleyen hücrelerin ve proteinlerin oraya ulaşmasını sağlıyor. Bu süreç, yaralanmanın onarımı için gereklidir. Dolayısıyla inflamasyonun engellenmesi, özellikle yaralanmanın ilk saatlerinde vücudun doğal onarım sürecine zarar verebiliyor.
1978’de Dr. Gabe Mirkin tarafından geliştirilen RICE (Dinlenme, Buz, Kompresyon, Elevasyon) protokolü, yaralanma yönetiminde uzun süre temel olarak alınmıştı.
Ancak zamanla yapılan araştırmalar, bu yöntemlerin bazı durumlarda iyileşmeyi desteklemediğini ortaya koyuyor. Bunun yerine biraz bölgeyi dinlendirdikten sonra aktif olarak kullanmak, iyileşmeyi destekleyen bir adım olarak kabul ediliyor.
Hiç yorum yok
Fikirlerinizi bizimle yorumlarda paylaşabilirsiniz.