Sayfa Gezinme

Son makaleler:

latest

YAYIN AKIŞI:

Tümünü Görüntüle

Türkiye’de Sıklıkla Görülen Asya Kaplan Sivrisineğinin Isırığında 3 Ölümcül Hastalık Olduğu Açıklandı

  Medipol Mega Üniversite Hastanesi Organ Nakli Bölümünden Prof. Dr. Onur Yaprak, Türkiye'de sıklıkla görülen asya kaplan sivrisineği ha...

...

 

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Organ Nakli Bölümünden Prof. Dr. Onur Yaprak, Türkiye'de sıklıkla görülen asya kaplan sivrisineği hakkında önemli uyarılarda bulundu. Bilim insanı, bu sivrisinek türünde 3 ölümcül hastalık bulunduğunu belirtiyor.

Yaz mevsiminde hemen herkesin başına bela olan sivrisineklerle ilgili korkutucu bir açıklama yapıldı. 


Medipol Mega Üniversite Hastanesi Organ Nakli Bölümünden Prof. Dr. Onur Yaprak, Türkiye'de de yaygın olarak görülen asya kaplan sivrisineğinin ölümcül hastalıklara yol açabileceği konusunda uyardı. Vatandaşların, yaz mevsiminin son günlerinde daha dikkatli olmaları gerekiyor.

Onur Yaprak tarafından yapılan açıklamalara göre Türkiye'de 7 cinse ait 62'den fazla sivrisinek türü bulunuyor. Bu sivrisinek türlerinden olan asya kaplan sivrisineği (Aedes albopictus) ile sarıhumma sivrisineği (Aedes aegypti), sıtma, dang, batı nil virüsü, chikungunya, sarıhumma ve zika gibi hastalıklara yol açabiliyor. Bunlardan dang, batı nil virüsü ve sarıhumma, insanların hayatlarından olmasına neden oluyor.

5 kişiden 1 tanesi ağır şekilde hastalanıyor

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Organ Nakli Bölümünden Prof. Dr. Onur Yaprak tarafından yapılan açıklamalarda şu ifadelere yer verildi; "Batı nil virüsü özellikle göçmen kuşların göç yolları üzerinde bulunan ülkelerde sık görülüyor. Hastalık mevsimsel özellik gösterdiğinden çoğunlukla yaz boyunca ve sonbaharın ilk dönemlerinde ortaya çıkıyor. Ülkemizin de bu kuşakta yer alması, üstelik havaların hala mevsim normallerinin üzerinde sıcak seyretmesi nedeniyle sivrisineklerin de hastalık bulaştırma riski sürüyor. Yapılan çalışmalar Batı Nil virüsü ile enfekte olan kişilerin yaklaşık yüzde 80’inin hafif ateşle seyrederek iyileştiğini gösteriyor. Virüsü almış yaklaşık her 5 kişiden 1’inde ateşle beraber ishal, kusma, eklem ağrıları, baş ağrısı, vücut ağrıları veya döküntü gibi diğer belirtiler gelişebilir. Çoğu kişi bu tip Batı Nil ateşi hastalığından tamamen kurtulur ancak yorgunluk ve halsizlik haftalar veya aylarca devam edebilir. Az sayıda kişide şiddetli belirtiler olabilir. Virüs bulaşmış kişilerin yüzde 1’inden azında ensefalit (beyin iltihabı) veya menenjit (beyin ve omurilik zarı iltihabı) gibi ciddi bir nörolojik hastalık gelişir 
ve nörolojik tablo meydana gelen hastaların yüzde 10’u hayatını kaybeder. Hatta bazı bilim adamları Büyük İskender’in de bu hastalık yüzünden öldüğünü iddia ediyor."

Sarıhummanın ise karaciğer ve beyin için tehlikeli olduğunu ifade eden Onur Yaprak, sözlerine şöyle devam etti; "Sarıhummayı taşıyan Aedes aegypti türü sivrisineklerdir. Virüs karaciğer, böbrek ve dalak gibi iç organları etkiliyor. Karaciğerde hepatite neden olarak kişide sarılık, pıhtılaşma faktörlerinde üretim eksikliği, damar içi pıhtılaşma, kanama gibi sorunlara yol açar ve nihayetinde şok tablosu gelişir. Virüse yönelik bir aşı olup endemik Afrika bölgelerine seyahatler sırasında aşı kullanılıyor. Hastalığın 3 evresi var. Birinci evrede ateş, bulantı, kusma, kas ağrıları görülür. Birkaç gün süren ve diğer enfeksiyonlardan ayırt edilemeyen tablonun ardından şikayetlerin azaldığı ikinci dönem başlar. Ancak hastaların yüzde 15’i ilk 3-6 gün sonra kan zehirlenmesi olarak bilinen, karaciğer iltihabının sarılığın ve böbrek yetmezliğinin başladığı üçüncü döneme girer. Bu dönemde hastalarda aynı koronavirüste olduğu gibi aşırı sitokin fırtınası ile beraber yaygın damar içi pıhtılaşma sorunu gelişir, cilt, burun ve bağırsaklarından kanama başlar. Neticede hasta şok ve komaya, kalp, akciğer ve beynin etkilendiği çoklu organ yetmezliğine girer. Dünya çapında her yıl yaklaşık 30 bin kişi sarıhummadan hayatını kaybediyor."
Onur Yaprak, dang virüsüne ilişkinse şu ifadeleri kullandı; "Kırılmış gibi kemik ağrılarına neden olduğu için ‘kırık kemik humması’ olarak da bilinir. Hastalık genelde 1 hafta sürer ve iyileşme ile tamamlanır ancak her 20 kişiden 1’i şiddetli dang humması tablosuna girer, hatta ölüme sebebiyet verecek kadar genel durumu kötüleşebilir. Dang ile enfekte olan her dört kişiden biri hastalanır. Semptomlar hafif veya şiddetli olabilir. 

Şiddetli dang humması birkaç saat içinde hayatı tehdit edebilir ve genellikle hastaneye yatmayı gerektirir. Hafif dang humması semptomları, ateş, ağrı ve sızı veya döküntüye neden olan diğer hastalıklarla karıştırılabilir. Sarıhumma da olduğu gibi Dang hummasında karaciğer tutulumu görülebilir. Dünyada her yıl tahmini 100 ila 400 milyon kişi bu enfeksiyondan etkilenir. Her yıl dünya çapında yaklaşık 25 bin kişi dang hummasından ölmektedir. Bu tip virüslerden korunmak için durgun suları ıslah etmemiz ve sivrisinek kontrolü yapmamız gerekiyor. Sokak hayvanları için dışarıya bırakılan suların birkaç günde bir değiştirilmesi gerekmektedir. İlaçlamanın zamanında yapılması, sivrisineklerin yoğun olduğu bölgelerde uzun kollu giysiler giyilmesi ve sinek kovucu sprey gibi koruyucu önlemlerin alınması korunmada katkı sağlar. Pencerelere sineklik takılması, kapı ve pencerelerin açık bırakılmaması diğer önlemlerdendir. İlaçlama yapılamayacak tatlı su kaynaklarında ise sivrisinek larvası yiyen balıklar gibi canlılardan faydalanılması gerekir."

Kaynak:https://tr.sputniknews.com/20210906/prof-dr-yaprak-asya-kaplan-sivrisinegi-isiriginda-3-olumcul-hastalik-riski-var-1048646672.html.

Hiç yorum yok

Fikirlerinizi bizimle yorumlarda paylaşabilirsiniz.